bugün

entry'ler (26)

küçükken mutlu olunan olaylar

meybuz alabilmek için anneye dil döküp bozukluk kopartmak. akabinde kankalarla bakkala koşulur;

- neli alcan?
+ sen neli alcan?
- mor olandan alcam ben
+ ben de mordan alcam
- ne kıskanç bebesin la
+ ne kıskanması olum ben zaten mor alacaktım
- iyi ben sarı alcam
+ ben de sarı alacaktım ya

özlemişim.

bay yengeç

plankton un çok gizli tarifini çalmaya çalıştığı yengeç burger in sahibi.

sabah sevişerek uyanmak

mantık hatası yoksa tecavüze uğradığınızın göstergesidir. zevk almaya çalışmak en doğrusu olacaktır.

şarkıların gazına gelip eski sevgiliyi aramak

yarayı kaşımaktır. çünkü çok büyük ihtimalle eski sevgili eski sıfatından memnundur ama işte bazen de ferman dinlemiyor gönül.. kendinizle çeliştiğiniz anlarda vuku bulur genellikle, şizofren diyaloglara sebebiyet verir;

-ama özledim.. (iç çeker..)
-aman ya o özlesin nedir yani! (kibirli bir de..)
-ama özlediğimi ona değil de kime söylicem.. (hüzün keder karışmıştır, ses titrer..)
-o seni özlemedi belli ki! o kaybetti... (kaybettiğini itiraf edemez, özlemişsin işte daha ne!)
-arayım ya ne olacaksa olsun, yüzleşirsem daha kolay vazgeçerim.. (nah! bi de gururundan olacan haberin yok!)

neticede arama yapılır, sonra bir şizofren diyalog daha...

-iyi mi oldu şimdi? umursamadı işte.. (ben demiştim tripleri... kime söylüyosa! )
-aman napim aklımı kurcalayacaktı (içimde kalacağına kusayım diyor..)
-havalara girdi bi de hasbam, aramayacaktık olum (şizofreni zirve yapar)
-ee napim daha da aramam (arayacak...)

yalnızlık kötü tabi...

hiç kasmadan telefon numarasını veren kız

peşinen yaftalanacak olan kızdır. haksızlık evet! lakin dar görüşlü bir milletiz, üzgünüz hanımlar.

burun karıştıran kadın

osuran versiyonları kadar tepki toplamayan kadın. en fazla yüzünüzü eğip hoşnutsuz bir ıyy dersiniz bunları gördüğünüzde ancak osuranı güldürür de öldürür.

dalin in kokusu

dali nin kokusu olarak da okunabilen bebek şampuanının kokusu. biyerlere uçtum ama konamadım galiba.

pinhani şarkıları dinlerken çöken yalnızlık hissi

yalnızlığın anlaşıldığı andır esasen, yoksa sen zaten yalnızsın yalnızlık o anda çökmüyor.

bir yabancıyla laf dalaşına girmek

yiğit özgür ün hoş bir karikatürle betimlediği olay.

- siz türkler çok..eeem..ee..nasıl diyorsunuz?
+ misafirperver?
- evet evet.. nasıl diyorsunuz?
+ neyi nasıl.. dedik ya işte, misafirperver..
- nası nası.. bi daha..
+ misafirperver..
- ağız çok komik oluyo sizin, onu diyince..
+ la yürü git..
- hahahah!!..löyörögöt!
+ go home
- ooo...

sigara içerken dumanın göze kaçması

sigara içmezken dumanın göze kaçması kadar vahim olmayan hadise.

gerizekalı olduğunu bilip kimseye söylememek

(bkz: salak yemin ediyorum gerizekalı bu çocuk)

yazılı sorularına verilmiş ilginç cevaplar

zaman zaman utanarak hatırlanan cevaplardır.

ingilizce sınavı boşluk doldurma sorusu: hoca yazmış cümleyi boşluktan sonra parantez içinde modal yazmış. uygun modal verb i bulup uygun tense de çeker akıllı kişi ama yook... uygun tense i bulup modal i çekiyor kimisi.

i ..... (modal) sth... (cümle devam ediyor anımsayamadm)

demiş soru

i have been modaling sth...

demiş kimisi.

yiğit özgür

akılda kalan karikatürlerin çizeri. eğlendiriyor adam, gıpta ediyoruz.

italyanca

işitmesi güzel olan dildir. öyle ki italyan aksanıyla türkçe bile güzel. bir seferinde tv de bir yemek programında denk gelmiştim italyan bir ahçı konuk olarak gelmiş sanırım bir yandan makarna yapıyor bir yandan anlatıyor "makaarrrnalaarıııı koyuyoruuz..." diye. ahenkli lisan yapacak bişey yok.

türkçesi varken ingilizce kelimeler kullanmak

aynı etkiyi yaratmayacağı düşünülerek tercih edilir. misal fuck yerine lanet olsun denmiyor. üzgünüm öyle.

çinçin mahallesi

manidar isme sahip ankara semti. tuttufrutti izleyenler anımsayacaktır.

70 bin zencinin vuvuzelalarıyla sizi kovalaması

kaz sürüsünün çocukları kovalamasını anımsatan hadise.

mayın

mayın dediğin yağmurlu havada yerinden oynamış, altında pis su birikmiş kaldırım taşlarıdır. sağ ayağınızla basarsınız ve sol paçanız rezil olur. pantolon kirlendiği gibi soğuk soğuk bacağınıza değip üşütür de aynı zamanda, sinir bozukluğu cabası.

bir de yağmurlu havada yoldan geçen araçların su sıçratması var ama konuya dahil değil.

yaran yanlış anlamalar

bazen insanı utandırabilen durumlardır. hemen örnek gelsin; sevgilinin yanından geliniyordur, arkadaş laf olsun diye sorar:

-e ne yaptınız, nasıl gidiyor?
+iyi işte..

cevabı duyduktan sonra bi afalladı, sustu. ben bişey anlamadım tabi saf saf gülüyorum yüzüne. düşüncelere daldı bir an sonra gülmeye başladı "iyi işte"yi "yiyiştik" diye anlayıp "neden benimle böyle bir detayı paylaşma gereği duydu ki" diye düşünmüş geri zeki arkadaşım daha sonra ben sanki suçluymuşum gibi utandım kendimden.

sahi neden öyle bi detayı paylaştım ben :S

türklerin en iyi yaptığı işler

ders çalışmamak için iş icat etmek, sürekli kaytarmak, hep kaytarmak.. ben mi? ben arada bir vuvuzela çalıyorum.